Karacaören köyü çubuklu mahallesi ve orada yaşayanlar ile ilgili Ramazan Savranın yazısı.
Mahalle tanıtımı
ÇUBUKLU MAHALLESİ
Karacaören köyü Çubuklu Mahallesi, Balıklı çayı ile Kozağacı deresinin arasındadır. Kumluca-Karabük-Çubuklu yolu ile ulaşım sağlanmakta ve 26 Km.’dir. Ancak İncirağacı-Mezgit-Çubuklu veya İncirağacı-Kırkgeçit-Çubuklu yollarından da ulaşım olanaklıdır. Denizden yüksekliği (rakım) yaklaşık 350 metredir.
Balıklı çayı, kaynağından çıktıktan sonra, dik vadiden çağlayarak, Çubuklu’ya gelir. Oradan itibaren daha düzgün akar. Balıklı çayın tüm vadisi, eşsiz güzelliktedir. Sık Kavak ağaçları, adeta çam ağaçları ile güzel bir tablo oluşturmuştur. Çayda kırmızı benekli alabalık yaşamaktadır. Vadi, piknik ve gezinti içinde çok elverişlidir. Özellikle sıcak yaz aylarında, buz gibi soğuk çayın kenarında, ayaklarınızı suya sokarak yapacağınız pikniğin keyfini başka yerde bulamazsınız. 18 Ekim 2006’da meydana gelen sel sırasında vadinin coğrafi yapısı değişmiş, kavak ağaçları sel tarafından yıkılmış olsa da, vadi güzelliğinden bir şey kaybetmemiştir.
Çubuklu’yu çeviren tepelerde, sonbaharda bol mantar olur.
Tarım yapılan topraklarda, son yıllarda nar meyvesi dikilmektedir. Dereden arıkla getirilen su ile, sulu tarımda yapılmaktadır. Verimli mısırlar, yüksek ağaçlarda sarmalanmış üzüm bağları, ballı incirler ve her çeşit meyveden örnekler vardır.
Mahallede tarihi kalıntı yoktur.
Mahallede başlıca iki aile yaşamaktadır. Savran’lar ve Dal’lar.
Savran’lar, yörüktür. Oğuz Türklerinin Bozoklar soyunun Günhan kolunun Kayı boyunun içinde yer alan Karakeçili Yörüklerindendir. (Kaynak: M. Seyirci, R.Kıvrak, Evliya Çelebi) Orta Asya’dan gelen boy, Aydın taraflarına yerleşmişler, oradan Anadolu’ya dağılmışlardır. Bir kısmı Fethiye’nin Karaçulha mevkiine gelmişler, orada Yörüklük yaşamlarına devam etmişlerdir. Savran’ların ataları olan ve 9 kardeş olan Kara Nasuflar (kır Nasıflar), kız kaçırma nedeni ile yaklaşık 1840 yıllarında Karaçulha’yı terk ederler. Bir kısmı Korkuteli Taşkesik ve Yelten yöresine gitmiş. Gök Ahmet ismindeki kardeşlerden biri Sarıcasu’da kışlayıp, Beydağında yaylamış. Yıllar sonra Karaçulha’ya geri dönmüş. Ancak oğullarından Çil Kadir (Çil Kadir Ağa), tekrar bu yöreye dönmüş (yaklaşık 1865 yılları). Beydağını yaylak, Karacaören’i kışlak yapar. Kendisinden üreyenlere de “Kadirler” denmiştir.
Çil Kadir Ağa’nın 8 çocuğu olmuş: Gök Ahmet (Bilavelet Yemende savaşta ölmüş); Elif (Yenikışla köyü-Hacı Araplardan Mehmet Çetin eşi); Hacı Osman (Korkuteli Yazır köyüne yerleşmiş); Kör Veli (Karacaören Sarıyar mahallesindeki Güven’ler); Salih (Hacıveliler köyünde Gökkaya’lar); Bayram (Yenikışla köyünde Canıtez’ler); Hüseyin (Karacaören Göl mahallesinde Gökkaya’lar) ; Kara Mehmet (Karacaören Çubuklu mahallesinde Savran’lar. -Kara Mehmet’in Kadir, Nazif, Hatice, Hanife, Şerban, Cennet ve Fethan isimli çocukları olmuş. Nazif’in çocukları Mehmet Zeki Savran, Elif Karamıklı ve Şerban Akbaş. M.Zeki Savran’ın oğlu Ramazan Savran. Yine Kara Mehmet oğlu Kadir Ağa’nın çocukları Muhammet (Mehmet), Süleyman,Ayşeana Karamıklı, Fatmana Karamıklı ile Hüseyin Savran ve Meryem Adanalı, ; Süleyman’ın oğlu İsmail Savran…. ) (son açılımlar örnek içindir)
(Korkuteli Yelten’e yerleşen kır Nasuh’lardan Ali Kolan var. Orada biri kız 3 kardeş yerleşmiş. Diğer üç kardeş ise Taşkesik’e yerleşmiş. Halen oralarda yaşıyorlar. )
Dal sülalesine gelince:
Tevfik ve Nazif Dal olarak iki kardeş. Babaları Mustafa. Mustafa’nın babası ise Hasan’dır. Nazif Dal’ın annesi Ayşeana Çaybaş’lardandır. Nazif Dal’ın eşi Rahime Dal, Yenikışla köyünden Borazan Mehmet’in (Mehmet Deveci) kızıdır.
Hasan, uzun boylu bir insandır. Hasan gençliğinde bir düğünde yastık yarışına katılmış. Akrabası bir yaşlı kadın “Hadi Hasan’ım, dal bacaklım, al şu yastığı “ diye teşvik etmiş. Bu sözlerden sonra Hasan’a “Dal Hasan” denmiş. Lakabı böyle kalmış ve sülalesine de “Dal” denmiş. Soyadı kanunu çıktığında da soyadları “Dal” olarak belirlenmiş.
Hasan’ın Mehmet diye bir kardeşi varmış. Karabük tarafına gitmiş. Ancak kimdir, soyu var mı, kimlerdir bilinmiyor.
Dal Hasan, Çubuklu mahallesi ile Asarderesi mahallesi arasındaki Mezgit mahallesindeki tarlalarını, bu gün Mezgit’te yaşayan tahtacılara satmış. Birde şart koşmuş “mezgit gediğinin öte yüzünde ben tarla açmayacağım, beri yüzünde de siz tarla açmayacaksınız” diye.
Dal Hasan daha sonra eskiden Hocalar köyü denen, bu gün ise “DalHasanKöyü” denen mevkideki tarlaları satın almış. Oraya yerleşmiş. (kaynak:Nazif Dal)
Çubuklu mahallesi anlatmakla anlaşılmaz. En iyisi siz ailenizle, dostlarınızla pikniğe gelin. Güzelliği yaşayın…
Av. Ramazan Savran
RESİMLERİ BÜYÜTMEK İÇİN ÜZERİNE TIKLAYINIZ