İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Hayırsever Ahmet Avcıoğlu

Merhum Süleyman ve eşi Şerife Avcıoğlu’nun 4 evladından üçüncüsü olarak 1332 ‘ de (1916) Kumluca’da doğdu.

Küçük yaştan itibaren çeşitli işlerde sebatla çalışarak ailesinin geçimini sağlamaya çalışti. Bu nedenle okuma imkânı bulamadığından hiç okul yüzü görememenin içine gömdüğü üzüntüsünü, bir gün sevinç ve mutluluğa dönüştürmek arzusuyla yaşadı. Yıllarca kazancından biriktirmeler yaparak varlık sahibi oldu. Böylece, bu büyük değerli insan için beklenen gün geldi.

Bir gün Deniz Obalarına doğru giderken Çocukların Bulvar Şeklinde ve çok işlek olan yoldan (Antalya Finike, Demre, Kaş. Fethiye yolu) Okula gitmek için hangi zor şartlarda karşıya geçtiklerini görür. İşte o zaman aklına uhdesinde olan okul yaptirma fikri gelir. Konuyu önce ailesi sonrada Kumluca Belediye Başkanı Hüsamettin Çetinkaya’ya açar. Yer tespiti ve gerekli imar değişiklikleri ile diğer işlemler tamamlandı ve Okulun temeli atildı.

Önce muhterem ana babalara, büyük ve asil milletimize, kutsal vatanımıza, gerektiğinde tüm insanlığa hayırlı hizmetler yapacak; temiz, ahlaklı, dürüst, çalışkan, üretken, inançlı, Atatürkçü, idealist evlatlar yetiştirilmesi istek ve dileğiyle bu güzel eğitim yuvasını yaptirıp, Türk Milli Eğitimine onurla bağışladı.

Okul fiilen açıldı. Öğrenciler okula başladı. Ahmet Amca o günleri gördü. Hayırsever Büyüğümüz Ahmet AVCIOĞLU okulun resmi açılış törenini göremeden 5 Ocak 2005 tarihinde vefat etti.

Ahmet Avcıoğlu ilköğretim okulu 18 derslikli olup 2004 -2005 yılında eğitim öğretime başladı.

Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğünün Hayırda Yarışanlar Kitaplar serisinde Ahmet Avcıoğlu oğlu Selçuk Avcıoğlu ile yapılan röportaj şöyledir;

Adım Selçuk AVCIOĞLU. Okulu yaptiran Ahmet Avcıoğlu’nun büyük oğluyum. 1942 Kumluca doğumluyum. İlkokuldan sonra Kumluca’dan ayrıldım. Finike Ortaokulu, Antalya Lisesi ve ardından İktisat Fakültesi ile öğrenim hayatimı tamamladım. Arkasından Ağrıda geçen yedek subaylıktan sonra Antalya’ya döndüm ve Antbirlikte işe başladım. Burada müfettişlik, müdürlük yaptim. 1980de işten ayrılıp ticarete atildım. Şimdi işleri çocuklar devam ettiriyorlar. İki oğlum var. Büyük oğlum babamın adını taşıyor. İki kardeş koşturuyorlar. Ben de ara sıra ziyaret mi dersiniz, denetim mi dersiniz çocukların yanına uğruyorum.

Rahmetli babam 1916 Kumluca’da doğdu. Yoksulluk ve savaş yıllarında doğup büyümüş. Tirit suya çorba yılları biliyorsunuz. Okumaya imkân bulamamış. Çok çalışkan ve gayretli bir insan. Sıfırdan başlamış. Benim hatirladığım bir bakkalımız vardı. Gecesini gündüzüne katarak çalışmış, biriktirmiş. Hiç okumayan babamız çocuklarını okutmaya çalışti. Bu davranışı, yaptirdığı okulun temellerini oluşturdu sanırım. Alâeddin Yüksel açılışta çok güzel bir sözle babamı tarif etmişti. Demişti ki “Ahmet Avcıoğlu hiç okula gitmemiş ama gözünü de hiç okuldan ayırmamış ” Babam 5 Ocak 2005 tarihinde vefat etti.

Son yıllarda yapılan yol çalışmaları sonucunda yollar genişleyince trafik çok hızlandı. Yolun öteki tarafından okula gelip- gitmek büyük tehlike arz edince babam bunun sıkıntisını hep yüreğinde hissediyordu. Şurada bir okul olsa çocuklar bu tehlikeleri yaşamasalar düşüncesinden yola çıkarak okulu yapti. Belediye Başkanımızın bu konuda
bir gayreti oldu. Bir okul yeri buldular. Babama da okulu yapmak kaldı. “Gözünü okulun kapısından ayırmamış sözünün özü budur. Ahmet Avcıoğlu İlköğretim Okulu 18 derslikli olup 2004 -2005 yılında eğitim öğretime başladı.

Okulun yapımı aşamasında kişisel olarak bir zorlukla karşılaşmadık. Aksine Belediyeden, Valilikten ve Milli Eğitimden ciddi destekler gördük.

Babamın okul dışında da yaptiğı yardımlar olurdu ama biz bunları duymazdık. Camilere, çocuklara yardımları olurmuş. Aradan hayli zaman geçtikten sonra tesadüfen ve başkalarından duyardık. Okuldan haberdardık ve bütün evlatlar babamın yanındaydık.

Benim büyük oğlumun adı Ahmet olunca okulu çok sahipleniyor. Küçükken de okula kendi adının verildiğini söylüyordu. Kuzenleri de neden bizim adımız okula verilmedi diye kızıyorlardı. Oğlan dedesinin adını almış olmanın avantajını yaşıyor bu konuda.

Kumluca’yla bağlantimız devam ediyor. Ufak- tefek işlerimiz oluyor ancak en önemli bağlantimız babamızın adını taşıyan bir okulumuz ve annemizin adını taşıyan bir sağlık ocağımızın olmasıyladır. Kardeşlerim oraya yerleşikler. İki kız, iki de erkek kardeşiz.

Bana göre başarılı olmanın birinci şarti yaptiğınız işi severek yapmaktir. İşinizi kerhen yapıyorsanız mutlu olmanız mümkün değildir.

Babamızın okulun resmi açılışına yetişememesi bizi elbette üzmüştür ama okulun işleyişini, idaresini, öğretmenini ve öğrencilerin ders başı yapmasını görmesi üzüntümüzü hafifletmiştir. Babamızın birkaç yıl daha yaşamasını, şu ana kadarki gelişmeleri görmesini isterdik.

Ben bir ara Dumlupınar İ.Ö. Okulunun Okul Aile Birliğinde görev almıştim. Okula bir sınıf ilave edecektik. Sınıfi hazırladık. O zaman Bahattn Güney Antalya Valisiydi. Sınıfin açılışına geleceğini söylemişti. Bir yıl gelemedi açılışa. Maalesef bir yıl boyunca sınıfi açamadık. (Gülüyor) Oysa bir sınıfin açılışına vali gelse ne olur; gelmezse ne olur? İşte Alâaddin Yükselin farkı böyle durumlarda ortaya çıkıyordu.

Kumluca ekonomik olarak çok gelişti ama eğitim gelmeden para geldiği için ilçenin düşüşü de hızlı oldu. Bir zamanlar anormal para girişi oldu. Çok parası olan çok insan var. İnşallah onlar da okul yaptirırlar ve Kumluca’nın eğitimine katkı sağlarlar. Ama bu iş yürek işi. Yüreğinizde yoksa olmuyor.

Okul ve eğitim konusunda ne yapılsa azdır. İnsanlığın geleceği okullarla şekillenecek.

Ahmet Avcıoğlu İlk ve Ortaokulu